Turkcell’de yüzde 19,8’lik payla ikinci büyük ortak konumundaki Rus Letterone, şirketin politikalarında değişiklik talep etti. Turkcell yönetimi ise bu taleplere katılmadığını açıkladı.
Turkcell’in ikinci büyük hissedarı LetterOne, şirketin bazı politikalarında değişiklik yapmasını talep ederken, şirket yönetimi ise, bu taleplere katılmadığını ve tüm hissedarlar yararına hareket ettiğini açıkladı.
Turkcell’in Türkiye Varlık Fonu (TVF) dışındaki en büyük hissedarı Letterone, dün ABD sermaye piyasası kurulunun kamuoyu açıklama platformunda Turkcell yönetimine ekim ayında ilettiği bir mektubu yayımlamıştı.
Rus şirket LetterOne’a ait IMTIS Holdings SARL, şirkette yüzde 19,8’lik paya sahip. TVF’nin yüzde 26,2’lik paya sahip olduğu Turkcell’in yüzde 54’ü ise borsada işlem görüyor.
LetterOne, mektupta faaliyetlerden serbest nakit akışının artırılmasını, şirketin farklı alanlardaki iştirak ve faaliyetlerinden daha fazla değer yaratılmasını, şirket yönetim kurulu yapısında değişiklikler yapılması ve daha yüksek temettü dağıtmasını istemişti.
Şirket yönetimi dün akşam KAP’a yaptığı açıklamada, yönetim kurulunun mektupta yer alan “iddialara” katılmadığını belirterek, “(Yönetim kurulu) yatırımcılardan gelen geri bildirimleri her zaman memnuniyetle karşılamakta ve bu geri bildirimleri tüm hissedarların faydasını gözetecek şekilde değerlendirmektedir. Yönetim Kurulumuz, en etkin ve optimal iç yönetişim araç ve usullerini tüm paydaşların yararına olacak şekilde uygulamaya devam etmektedir” dedi.
Telekomünikasyon devi, 2022 yılının ilk çeyreğinde üç yıllık stratejik plan ve hedeflerini açıklayacağını ve bu kapsamda “varlıklarının değerini ortaya çıkarma süreci” ile ilgili gelişmeleri aktaracağı bir yatırımcı toplantısı düzenleyeceğini de belirtti.
Turkcell bu ayın başlarında finansal hizmetler birimi Paycell’de kısmi hisse satışı değerlendirdiğini belirtmişti.
Şirketin CEO’su Murat Erkan daha önce sabit genişbant internet hizmeti veren Superonline ve cep telefonu şebekesi kulelerini işleten şirketleri için dışarıdan ortak veya halka arz seçeneklerini değerlendirdiklerini açıklamış, ancak bu adımların hızlı atılamayacağını ifade etmişti.