Uyuzun son zamanlarda adeta bir salgına dönüştüğünü belirten Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Burhan Engin, “Hastalık mutlaka tedavi edilmeli. Aksi takdirde yayılma hızı daha da artar” dedi.
Son günlerde adını sıkça duyduğumuz uyuz, dünyada yaklaşık 300 milyon kişiyi etkileyen bir enfestasyondur yani çok hücreli asalakların oluşturduğu bir deri enfeksiyonudur. Tıp tarihinde önemli bir yeri olan, nedeni bilinen ilk insan hastalığı olarak tanımlanan uyuz; insan gözüyle fark edilemeyen ‘Sarcoptes scabiei var. Hominis’ adlı parazit kaynaklı çok kaşıntılı ve bulaşıcı bir hastalıktır. Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Burhan Engin, bu konuda bilinmesi gerekenleri şöyle anlattı.
Uyuz bugünlerde salgın denebilecek düzeyde sık görülen bir hastalığa dönüştü. Bundan, göçmenler ve mülteciler, bağışıklığı baskılanmış ve hareketi kısıtlanmış yaşlı hastaların artışı, ilaç direncinin artması, cinsel yolla bulaşan hastalıklarda artış ve pandemi nedeniyle hastaneye gitmeye çekinilmesi gibi birden fazla neden sorumludur. Ayrıca süregelen aşırı kalabalık ve evsizliğin de bu artışa katkı sağlayabileceği düşünülmektedir. Ancak bu nedenlerin hiçbiri son zamanlarda uyuzdaki artışı tek başına açıklayamaz.
Almanya’da 2018’de yapılan bir çalışmaya göre uyuz tedavisi gören hasta sayısı yüzde 200 artmış olarak saptandı. Bu çalışmada artışın nedeni yukarıda sayılan sebeplerin tamamının bir sonucu olarak değerlendirildi. Bu sebeplerden bağımsız olarak uyuzun her 7 yılda bir dalgalanma gösterdiği 15-25 yılda bir ise pik yaptığı belirtildi.
Hastalık, cinsiyet ayrımı yapmadan tüm yaş gruplarında, tüm etnik kökenlerde ve tüm sosyoekonomik düzeylerde görülebilir. Kişiden kişiye bulaş yakın temas gerektiren durumlarla gerçekleşir. Sadece insandan insana olan bulaş için genellikle 15-20 dakika gibi bir süre gerekir. Hayvandan insana uyuz bulaşmaz. Çünkü hayvanlardaki parazit insan vücudunda hayatta kalamaz veya üreyemez.
Uyuzda tedavinin en önemli basamağı hasta uyumudur. Uyuz tanısı alan hastaların yaşam alanını paylaştığı diğer kişilerin semptomu olmasa dahi eş zamanlı tedavi olması çok önemlidir. Diğer bireylerde kaşıntı olmaması hastalığın bulaşmayacağı anlamına gelmez.
Boyundan aşağıya doğru uygulanan yerel tedavi 3 gün boyunca vücutta kalmalı, 3’üncü günün sonunda duş alınmalıdır. Çoğu hasta için tek seferlik tedavi yeterli olsa da özellikle dirençli durumlarda aynı tedavi bir hafta sonra tekrarlanmalıdır. Ayrıca çamaşırlar 60 derecede yıkanıp, buharlı ütüyle ütülenmelidir. Tedavinin başarılı olduğu durumlarda dahi hastalık bulguları ve kaşıntının 2-6 hafta kadar daha devam edebileceği unutulmamalıdır.
Parazit bulaştıktan 4-6 hafta sonra, özellikle geceleri artan kaşıntı şeklinde ortaya çıkar. Kaşıntı en çok el parmak aralarında, el bileklerinde, koltuk altında, göbek deliği çevresinde, kadınlarda meme uçlarında, erkeklerde de genital bölgede görülür. Bebeklerde ise avuç içi ve ayak tabanı tutulumu olur.
Hastalık sağlık çalışanlarının daha bilinçli olması nedeniyle kolaylıkla teşhis edilebilir. Tanıda en önemli noktalar, birden fazla aile üyesinde kaşıntı olması, kaşıntının geceleri ve sıcakta artması, el parmak aralarında parazitin içinde yaşadığı beyaz renkte dalgalı çizgilerin görülmesi şeklinde sıralanabilir.